Korkmaz Karaca önerdi: İsimleri Yılmaz-Baykal olsun

Korkmaz Karaca’dan Devlet Adamlarına Vefa Çağrısı

Korkmaz Karaca, devlet adamlarına vefa çağrısında bulunduğu yazısında, Deniz Baykal’ın adının Alanya Gazipaşa Havalimanı’na, Mesut Yılmaz’ın adının da Rize Havalimanı’na verilmesini önerdi. Karaca, siyasi ayrılıklara rağmen vefanın önemini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi:

“Kendime Yazılar – Vefa, Devlet Adamlığı ve İsimlerin Yaşatılması Üzerine”

Devlet adamlığı, sadece makamla, güçle, iktidarla ölçülecek bir meziyet değildir. Asıl devlet adamı, zamanı geldiğinde karar alır, riski omuzlar, milleti için bedel öder ama en önemlisi… geçmişi unutmaz. Vefa, gerçek devlet adamlığının en az liyakat kadar önemli bir parçasıdır. Çünkü bir ülke sadece ekonomisiyle, yollarıyla, havalimanlarıyla değil; hafızasıyla, kıymet bilen vicdanıyla büyür.

Bu topraklarda ne yazık ki bir alışkanlık var: Devlet adamları hayattayken çokça eleştirilir, yıpratılır, hatta zaman zaman haksızca yalnız bırakılırlar. Fakat vakit geçip de vefat haberi geldiğinde, toplum birden geçmişi hatırlamaya başlar. Gözyaşıyla, pişmanlıkla, dualarla… Oysa esas olan, vefa duygusunu yaşarken gösterebilmek, isimleri yaşarken yüceltmek ve sonrasında da adlarını tarihe ve şehirlerin belleğine kazımaktır.

Bu anlamda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vefa duygusunun altını çizmek gerekir. Siyasi mücadeleler ne kadar sert olursa olsun, insani ilişkilere gösterdiği özen, özellikle hastalık ve vefat gibi hayati anlarda sergilediği kadirşinas tavır, takdire şayandır. Bizzat tanıklık ettiğim bir örnek: Sayın Deniz Baykal’ın hastalık sürecinde, Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği ilgi, hassasiyet ve samimiyet… Bu, siyasi rekabeti aşan bir vefa örneğiydi. Baykal ailesine gösterdiği yakınlık, sürecin her aşamasındaki ilgisi, onun bu konudaki zarafetini açıkça ortaya koymuştur. Çünkü o, siyasi ayrılıklar ne olursa olsun, “eski yol arkadaşlarına” ya da “karşı saftaki muhteremlere” insan olarak yaklaşmayı bilen bir liderdir.

Aynı şekilde bu yazının ana fikrini oluşturan bir çağrıyı da buradan dile getirmek istiyorum: Türkiye’ye yıllarca hizmet etmiş iki büyük devlet adamı, Deniz Baykal ve Mesut Yılmaz’ın isimlerinin memleketlerinde yaşatılması artık bir sorumluluk, bir vefa borcudur.

Mesut Yılmaz… Rize’nin evladı. Türkiye Cumhuriyeti’ne başbakanlık yapmış, liberal çizgisiyle merkez sağın önemli temsilcisi olmuş, Karadeniz’in kalkınması için büyük adımlar atmış bir isim. Rize’ye yaptığı hizmetler, Karadeniz’e açtığı ufuk hâlâ hatırlarda. Bu nedenle Rize’de yapılan havalimanının adı, onun adıyla yaşamalıdır. “Mesut Yılmaz Havalimanı” adı, sadece bir tabelaya yazılacak bir isim değil; bir neslin hatırasını, bir dönemin onurlu siyasetini gelecek kuşaklara aktaran bir mühür olacaktır.

Aynı şekilde, Antalya’da iki havalimanı var. Neden Alanya-Gazipaşa Havalimanı’nın adı “Deniz Baykal Havalimanı” olmasın? Deniz Baykal, sadece CHP’nin genel başkanı, sadece dışişleri ya da maliye bakanı değildi. O aynı zamanda bir dönemin demokrasi mücadelesinin simgelerinden biriydi. Antalya onun memleketiydi. Orada yetişti, orada halkla bütünleşti. Ve siyasi hayatı boyunca ülkeye çok yönlü katkılar sundu. Bu topraklar, onun adını unutmamalıdır.

Bugün bu isimleri yaşatmak, sadece bir anma meselesi değil, bir duruş meselesidir. Türkiye, geleceğe yürürken geçmişi unutmamalıdır. Vefayı sadece cenaze törenlerinde değil; şehirlerin meydanlarında, havalimanlarında, üniversitelerinde, kütüphanelerinde göstermelidir.

Ve bu adımları atacak irade de, bu ülkenin başındaki Cumhurbaşkanı’dır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin hafızasında vefa duygusuyla yer eden bir liderdir. Bu isimlerin yaşatılması da ancak onun kararıyla hayata geçebilir. Bizler, geçmişin değerlerine sahip çıkıldığını görmek istiyoruz. Çünkü bu sahip çıkış, aslında hepimizin geleceğine tutulan bir ışıktır.

Devlet adamlarına vefa, bir neslin karakteridir. Ve bizler, bu karakterin yaşaması için elimizden geleni yapmalı; isimleri sadece mezar taşlarına değil, milletin kalbine, yollarına ve gökyüzüne yazmalıyız.”

Related Posts

200 bin TL zam geldi!

Devlet hastanelerinde randevular aylar sonrasında verilirken yüksek riskli kişiler bu sıraları bekleyemiyor. Özel hastanelerin yolunu tutuyor. Özel hastanelerde yüksek faturalarla karşılaşmak istemeyenler ise daha en başından özel sağlık sigortası …

Tapu sahiplerine 45 gün uyarısı

Tarım ve Orman Bakanlığı, 1 Eylül 2025’ten itibaren işlenmeyen tarım arazilerini üretime kazandırmak için yeni bir düzenleme başlatıyor. Tarlalar, sahibinin izni olmadan kiraya verilebilecek. İşte detaylar…

Ekmeğin fiyatı 15 TL oldu

İzmir Ticaret Odası (İZTO) temmuz ayı olağan meclis toplantısı İZTO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda İzmir’de ekmek fiyat tarifelerinin belirlenmesi için oylama yapılırken, 200 gram ekmeğin azami fiyat tarifesinin 12,5 TL’den 15 TL’ye …

Avrupa’da ilk 5’e girmişti: Türkiye’nin 30 yıllık asansör ve yürüyen merdiven firması iflasın eşiğinde

1995 yılında kurulan ve 2025 yılı itibariyle sektöründe Avrupa’nın ilk 5 firması arasında yer alan asansör ve yürüyen merdiven firması Ake, yaşadığı ekonomik krizden çıkamayarak konkordato ilan etti.

Araç sahipleri dikkat: Zaman daralıyor, ödemeyene haciz kapıda

Milyonlarca araç sahibini ilgilendiren Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin ikinci taksit ödemelerinde süre daralıyor. 1 Temmuz’da başlayan ödeme dönemi yarın sona eriyor. MTV; vergi daireleri, PTT ve banka şubelerinden ödenebiliyor. Ayrıca bankaların …

Beyniniz bu tuzakla nasıl kandırılıyor: Taksit borçlarından kurtulmanın yolu

Ardıç Üçyıldız yazdı…

vozol center