Hareketsizlik vücuda nasıl hasar veriyor? Alzheimer ve demans kapıda


Hareketsizlik Vücuda Zararlı: Alzheimer ve Demans Riski Yükseliyor!

‘Hareketsizlik doğal bir durum değil’

İnsan vücudu için düzenli hareket, kas ve eklem hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, depresyon, kalp ve damar hastalıkları ile osteoartrit gibi kronik sorunların önlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, “İnsan bedeni hareket etmek için yaratılmıştır. Hareketsizlik doğal bir durum değildir. Maalesef teknolojinin sağladığı kolaylıklar bizi konforlu ama sağlıksız bir hayata alıştırdı. Bunun bedelini ağrılar, erken yaşta başlayan kireçlenmeler, metabolik hastalıklar ve ruhsal çöküntüyle ödüyoruz” şeklinde konuşuyor.

‘Sadece bedeni değil, zihinsel fonksiyonları da köreltiyor’

Son yıllarda hareketsizliğe bağlı boyun, bel ve sırt ağrıları ile kas ve eklem hastalıklarının gençlerde de arttığını vurgulayan Prof. Dr. Bayramoğlu, “Özellikle genç yaş grubunda bile postüral sorunlara bağlı ağrıları çok sık görmeye başladık. Ayrıca hareketsizliğe bağlı olarak kilo alımı da yaygınlaştı. Fazla kilo, özellikle diz, kalça ve bel bölgesine binen yükü artırarak dejeneratif eklem hastalıklarına, menisküs ve bağ problemlerine zemin hazırlar, ağrılar kronikleşir. Üstelik hareketsiz yaşam, sadece bedeni değil, zihinsel fonksiyonları da köreltir” ifadelerini kullanıyor.

1- Kas-iskelet sistemi hastalıkları

Kaslar kullanılmadıkça küçülür, gücünü kaybeder. Bu da günlük hareketleri yapmayı zorlaştırır. Hareketsizlik, eklem kapsüllerinin ve bağların esnekliğini azaltır. Bu durum bel ve diz tutulmaları gibi sorunlara yol açar. Özellikle uzun süre masa başı çalışan bireylerde kamburluk (kifoz), boyun düzleşmesi gibi postüral deformiteler gelişebilir. Ayrıca eklem yüzeyleri hareketsiz kaldığında beslenmesi bozulur, bu da dejenerasyona zemin hazırlar.

2- Kalp-damar hastalıkları

Hareketsizlik venöz dönüşü (kanın kalbe geri taşınması) yavaşlatır, bu da ödem, varis ve damar tıkanıklığı riskini artırır. Düzenli egzersiz yapılmadığında kalp daha az verimli çalışır, kondisyon düşer. Hareketsiz yaşam damar duvarlarının elastikiyetini azaltır, bu da kan basıncını yükseltir.

3- Metabolik hastalıklar

Hareketsizlikle birlikte kalori harcaması azalır, bu da kilo artışına neden olur. Ayrıca kaslar aktif olmadığında glikozu daha az kullanır. Bu da insülinin etkisini azaltır. Hareketsizlik, kötü kolesterol (LDL) düzeyini de artırabilir.

4- Solunum sistemi hastalıkları

Hareketsiz yaşam tarzına sahip olan bir kişide zamanla sığ solunum gelişir, bu da akciğerlerin hava kapasitesini sınırlar. Düzenli hareket ve düzenli egzersiz derin solunumu teşvik eder, dokulara daha iyi oksijen taşınmasını sağlar ve nefes darlığını azaltır.

5- Sindirim sistemi hastalıkları

Hareket eksikliği sindirim sistemi üzerinde de birçok olumsuz etkiye yol açabilir. Bağırsak hareketlerini yavaşlatarak kabızlığa, gaz ve şişkinlik gibi sorunlara neden olur. Aynı zamanda hareketsizlik ve uzun süre oturmak reflü riskini de artırır.

6- Depresyon ve uyku bozuklukları

Fiziksel aktivite, mutluluk hormonları olan serotonin ve endorfin salınımını artırır. Hareketsizlik bu dengeyi bozar. Özellikle yaşlı bireylerde fiziksel inaktiviteyle birlikte dikkat, hafıza ve konsantrasyon sorunları gelişebilir. Gün içinde enerji harcamayan bireyler geceleri daha huzursuz ve kesik kesik uyuyabilir. Egzersizle birlikte artan beyin kan akımı, öğrenme, hafıza ve karar verme gibi bilişsel fonksiyonları destekler. Düzenli hareket, Alzheimer ve demans riskini azaltır.

7- Lenfatik sistem ve bağışıklık

Kasların pompalama etkisiyle ilerleyen lenf sistemi, hareketsizlikle duraklar. Bu da vücuttaki toksinlerin ve ödemin atılmasını engeller. Kan dolaşımı ve lenfatik akış yavaşladığında, bağışıklık hücrelerinin etkinliği de azalır.


Related Posts

Yaz aylarında hayvanlar için ‘kene’ tehlikesi

Antalya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, yaz aylarında artış gösteren kene vakalarına karşı hayvan sahiplerini uyardı.

Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Varisin, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını söyleyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Emir Cantürk, özellikle kadınlarda sık görülen bu hastalığın ilerlemeden tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.

Kardiyoloji uzmanı uyardı: Gece çarpıntısını hafife almayın

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Köşüş, gece uykudan uyandıran kalp çarpıntılarının hafife alınmaması gerektiğini belirterek, bu durumun ritim bozuklukları, kalp hastalıkları, tiroit sorunları ve stres gibi ciddi sağlık problemlerinin belirtisi olabileceğini söyledi.

Sivas’ta KKKA hastalığı tanısı konulan 6 kişinin tedavisi sürüyor

Sivas’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı tanısı konulan 6 kişinin tedavisi, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesinde devam ediyor.

Azı kararsızlık, fazlası kibir! Sağlıklı bir özgüven geliştirmek mümkün mü?

“Özgüven bir kas gibidir, ne kadar çalıştırırsanız, o kadar güçlenir!” diyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, özgüveni geliştirecek önerilerde bulundu.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı güçlerini birleştirdi

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) arasında iş birliğini güçlendirmeye yönelik Çerçeve Protokolü imzalandı. Törende konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, “Dem bu demdir, zaman gelmiştir. Türkiye’nin yıllardır beklediği sağlık biyoteknolojisindeki atılımı yapma, ürüne dönüşen araştırmaları görme zamanı gelmiştir.” dedi.