Zeki Müren’den Ferdi Özbeğen’e, Devekuşu Kabare’den Nükhet Duru’ya yıldızlar geçidi; Türkiye’de gazinolar çağı nasıl yaşandı, önemi neydi?


1983 yılında Nükhet Duru ile Ferdi Özbeğen, Kübana’da sahne alıyor

Efe Öç

Tarih 1 Eylül 1936.

Kürsüde İzmir’in simge Belediye Başkanı Behçet Uz var.

Rivayet o ki gözleri dolu…

Kentte 1922 yılında çıkan büyük yangında kül olan alan Kültürpark adıyla açılıyor.

Aynı zamanda ilk kez Arsıulusal İzmir Fuarı düzenleniyor.

Kırk üç yaşındaki belediye başkanı, dönemin ruhuyla fuarın “ilelebet” yaşamasını umduğunu söylüyor.

Böylece şehir, binlerce ağacın bezediği 420 bin metrekarelik bir parka kavuşurken İzmirliler için Fuar geleneği de başlıyor.

Behçet Uz, 1936’da Kültürpark ve Arsıulusal İzmir Fuarı’nın açılış konuşmasını yapıyor.

İzmir Enternasyonel Fuarı o günden beri her yaz sonu binlerce kişiyi ağırlıyor.

Halk farklı ülkelerin pavyonlarında tanımadıkları dünyaları ziyaret ediyor, en son teknolojik gelişmelerle buluşuyor.

Kot pantolon, yürüyen merdiven, Sovyet uzay araçları bunlardan sadece bazıları…

Fakat Fuar’ın artık unutulmuş bir özelliği daha var.

Her yıl heyecanla beklenen konserler.

Özellikle 1960-80’li yıllar Fuar gazinolarının altın çağı olarak hatırlanıyor.

Farklı mekanlar arasındaki “tatlı rekabet” sayesinde Safiye Ayla’dan, Müzeyyen Senar’a, Nükhet Duru’dan Zeki Müren’e dönemin en büyük yıldızları fuar zamanı burada sahne aldı.

Daha ışıklı, daha gösterişli, daha zengin kadrolar ve sesler arasındaki öne çıkma yarışının kazananı izleyiciler oldu.

Fuar’da parlayan yıldızlar ise Türkiye müzik tarihine yazıldı.

‘Neon kavgaları’

Bu dönemde Fuar gazinolarında sahneye çıkan isimlerden biri de Nükhet Duru’ydu.

O günleri BBC Türkçe‘ye anlatırken sanatçıların buradaki programlarına tüm yıl boyunca “büyük gizlilik içinde” hazırlandıklarını söylüyor:

“Herkesin modacısı gizliydi. Çok gizli modeller yapılır ve sanatçılar en şık, en pahalı elbiselerle çıkmaya gayret ederdi. Bütçesine uysun uymasın hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlardı.”

Dönemin gazetelerinde sanatçıların bu yarışından “neon kavgaları” olarak bahsediliyordu.

Duru bunun aslında bir “pazarlama taktiği” olduğunu söylüyor.

Müzik yazarı Murat Meriç de o dönem fuarda sahne alan sanatçıların sıkı rekabet ortamına rağmen akşam kaldıkları Efes Otel’de hep birlikte eğlendiklerini aktarıyor.

‘Memleketin müzik tarihi’

Bu dönemde Kültürpark’ta 20’ye yakın gazino ve bahçe vardı.

Adını Zeki Müren’in şarkısından alan Manolya Bahçesi’nde kadroyu da bizzat “Sanat Güneşi” kuruyordu.

Çamlık Senar ise ismini dönemin bir başka dev ismi Müzeyyen Senar’dan almıştı.

Lunapark, Akasyalar, Ekici Över, Göl ve Kübana programlarıyla öne çıkan diğer gazinolardı.

Bir dönem Kübana’da sahne alan Nükhet Duru, kadrolarda 10-12 kadar sanatçı olduğunu ve programın tüm gece sürdüğünü söylüyor:

“Sabah üçe-dörde kadar devam ederdi. Akşam giren seyirci sabaha karşı çıkardı oradan, ama görmediği sanatçı da kalmazdı tabii ki.”

Meriç o günlerdeki zengin kadroyu değerlendirirken “Bugün bunca insanı yan yana getirmek bile bir mucize gibi görünüyor” diyor.

Ajda Pekkan, Ferdi Özbeğen, Müjdat Gezen, Nükhet Duru ve Ali Kocatepe Fuar zamanı birlikte sahnede.

Meriç’e göre Fuar zamanı burada sahne almak sanatçıların kariyerinde belirleyiciydi:

“Gazinolarda iş bulanlar ya da başka bir deyişle kendilerini Fuar’da gösterebilenler bir sonraki yıl daha görünür oluyordu. Başarısız olanlar ise eleniyordu.”

Meriç de birçok sanatçının “hit” şarkılarını ilk kez fuarda tanıttığını anlatırken “Bilhassa alaturkacılar sahnede söyleyecekleri şarkıları özenle seçiyordu” diyor ve ekliyor:

“Tüm bunlar göz önüne alındığında Fuar’ın memleket müzik tarihi açısından önemini daha iyi anlayabiliyoruz.”

‘Devekuşu Kabare orada patladı’

Murat Meriç, “Yedi Kocalı Hürmüz”, “Hisseli Harikalar Kumpanyası” gibi müzikallerin de asıl olarak burada hakla buluştuğunu hatırlatıyor:

“Devekuşu Kabare orada patladı. Gazinolarda solist değişimleri sırasında halkı eğlendirmek için Zeki Alasya – Metin Akpınar, Müjdat Gezen – Perran Kutman, Adile Naşit – Münir Özkul gibi ikililer ya da Orhan Boran, Öztürk Serengil, Ali Poyrazoğlu, Halit Kıvanç gibi isimler de gazino kadrolarında kendilerine yer buluyordu.”

Bir dönem film yıldızlarını assolist olarak sahneye çıkarmak da modaydı.

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Ayhan Işık, Filiz Akın gibi isimler bunlardan bazılarıydı.

Meriç, bu akımın plaklara yansımasa da müzik sektörü içinde “bir hayli sükse yaptığını” söylüyor.

Kültürpark birçok Yeşilçam filminde kulllanıldı. Kemal Sunal ve Çiğdem Tunç’un oynadığı Şabaniye (1984) filminden Sunal, ünlü heykeltıraş Sadi Çalık tarafından yapılan ve Kültürpark’ın sembollerinden olan “Yatan Kadın Heykeli”ne yaslanıyor

Yıllar içinde Fuar gazinolarının değişen afişleri ise Türkiye müzik tarihinin evrimini yansıtıyor.

Zeki Müren, Müzeyyen Senar yerini Gönül Yazar, Emel Sayın gibi isimlere bırakıyor.

Türk sanat müziğinin uzun süre başı çektiği yılların ardından ise piyanist şantörler ve arabesk geliyor.

Meriç, 1980’lerde yaşanan bu değişimi anlatırken şöyle diyor:

“Arabeskin parladığı yıllarda bütün gazinoların solist altı sanatçıları arabeskçilerden seçtiğini biliyoruz.

“Arabesk ana artere geçince Ibrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Bergen, Küçük Emrah gibi isimler assolist olarak aynı gazinolarda kendilerine yer bulmaya başladı.”
1980’li yıllarda afişlerde İbrahim Tatlıses gibi isimler öne çıkmaya başladı.

Peki fuar geleneği bugün devam ediyor mu?

Nükhet Duru, “Ne yazık ki eski gelenek artık devam etmiyor” diyor.

Açık hava mekanlarında “gerçek buluşmalar” istediğini söylerken bunun gittikçe zorlaştığını ekliyor.

Müzik yazarı Meriç de artan fiyatlar ve televizyonun yavaş yavaş fuarı dönüştürdüğünü ve “eski kültürün tamamen yok olduğunu” düşünüyor:

“Fuarı sadece eğlenceye indirgemek elbette doğru değil. Ama bir dönem insanların hoşuna giden, bir sürü yenilikle karşılaştığımız ülke pavyonları günümüzde çok da cazip değil. Çünkü artık her şeye elimizdeki cep telefonları aracılığıyla bile ulaşabiliyoruz.”

Lunapark, Paraşüt Kulesi, Fil Bahadır, yetişkinlerin 50 çocukların 25 kuruşa bindiği Aşk Treni Kültürpark’ın unutulmaz sembolleri arasında

BBC Türkçe‘ye konuşan İzmir Belediyesi yetkilileri, bilet satışlarının fuara olan ilginin devamının kanıtı olduğunu savunuyor.

CHP’li İzmir belediyesinin fuar alanındaki eski gazinoları restorasyon çalışmaları da sürüyor.

Yetkililer çalışmaları tamamlanan Göl Gazinosu’nun müze olarak, gelecek sene bitecek olan Ada Gazinosu’nun ise restoran olarak hizmet vereceği kaydediyor.

İzmir Enternasyonal Fuarı bu yıl 29 Ağustos – 9 Eylül arasında açık olacak.

Author: can tok